BDK_Banner.jpg

İKİNCİ BÖLÜM

Sporcu Yetiştirme

Sporcu yetiştirme tüm federasyonların ortak ve öncelikli politikaları içinde yer almaktadır. Tırmanış branşının yönetimi büyük ve karmaşık bir dizge olarak düşünülürse, bunun en önemli yapı taşı da tırmanıcı olmalıdır. Bu düşünceden yola çıkarak; günümüzde hemen tüm modern federasyonlar, olimpik değerler ışığında ‘sporcu merkezli’ bir yönetim anlayışını benimsemektedir.

Daha önceki bölümde yer alan yönetsel tırmanış modeli tablosunda görüleceği gibi, spora yaklaşımda rekreatif ve sportif iki ana eksen bulunmaktadır(Tablo 1).

Rekreatif eksen, herkes için spor kapsamında tırmanışın kitlelere yayılması ve tırmanıcı sayısının artırılmasını hedeflemektedir.

Sportif eksen ise, tırmanışın performans anlamında başarıya ulaşmasıyla ilgili oluşturulacak politikaların ve planlamaların tümünü içermektedir.

Bu iki eksen birbiriyle etkileşim ve dönüşüm içindedir. Bu sistemin daha kolay anlaşılması için, spor bilimi yazarlarından T. O. Bompa’nın Ulusal Spor Sistemi’ni(29) aşağıda, kabaca ülkemizdeki tırmanış branşına uyarlamaya çalıştım.

 

Burada rekreatif eksenle sportif eksen arasında geçiş bulunmaktadır(oklarla ifade edilmiştir). Tırmanışın gelişmesi ve yüksek antrenman saati, tırmanış ve yarışma katılımının sağlanmasıyla başarılı bireyler, tabloda yukarı doğru yükselmektedir. En üstte, sporun elit düzeylerde yapıldığı milli takımlar, yarışmalarda başarılı olanlar veya kayada üst düzey dereceler tırmananlar bulunmaktadır. Aktif yarışma hayatı biten sporcular da, gene tabloda aşağıya, rekreatif tarafa doğru kaymaktadır.

Rekreatif katılım ne kadar geniş ve çeşitli grupları kapsarsa, sporun üst kademelerinin tırmanış düzeyleri ve başarıları da o kadar yüksek olacaktır.

İleri düzeyde tırmananlar ise altyapıdan yetişenlere rol model olacak ve birçok kişinin bu spora bakışını pozitif yönde etkileyecektir. Ayrıca ulusal/uluslararası başarılara imza atacak kapasitede sporcuların yetişmesi, gençlere önemli ölçüde ilham ve motivasyon oluşturacaktır. Bu da tırmanışta başarı yaşının aşağıya çekilmesine sebep olabilecektir.

Rekreatif anlamda spor politikaları oluştururken; güncel istatistik verilerine dayalı hedef kitle belirleme, bu doğrultuda spor pazarlama araçlarını iyi kullanarak yapılmalıdır. Rekreatif tırmanışın gelişmesine paralel olarak TDF’nin bakanlık tarafındaki bütçesi artacak ve daha çok dikkate alınacaktır.(Şu anda TDF, bakanlık ve TMOK gözünde çaylak, taze bir olimpik branş olarak görünmektedir!) Bu gelişim aynı zamanda tırmanış endüstrisinin büyümesine, çeşitlenmesine ve maddi kaynakların artmasına katkıda bulunabilecektir.

Bu ilerlemeye paralel olarak sponsorluk tarafında artan hacim ve kurumsallaşma; profesyonel tırmanıcılarla, rekreatif tırmanıcıların etkileşimini artıracaktır.

DAV modelinde olduğu gibi doğa yönelimli, cazibe yaratacak outdoor tırmanış kültürünün yaygınlaşması ve kökleşmesi, bu anlamda önem kazanmaktadır.(13)

Diğer taraftan tırmanış duvarları sayılarının artırılması da çok önemli bir faktördür. Fransa tırmanış federasyonu da bu konuyu öncelikli politikaları arasına almıştır(17). Tırmanış duvarları tırmanışa erişimi hızlı ve pratik hale getirmede etkili rol oynamaktadır. Ayrıca her zorluk seviyesinde kaliteli, öğretici ve eğlenceli rotalar yaratılabileceğinden dolayı, günümüzde tırmanışı kitlelere yaymada önemli bir araçtır. Ülkemizde rekreatif tırmanışın gelişimi ve önemi üzerine, Haldun Aydıngün’ün, kafa yorduğu bilinmektedir ya da ben öyle biliyorum(30, 31). Federasyon yönetimi rekreatif tırmanışı geliştirmek için böyle donanımlı kişilerden bir kurul oluşturabilir ya da danışmanlık yoluyla istişarede bulunabilir.

TDF tırmanış duvarları yapımında teşvik edici rol oynamalıdır. Tırmanış duvarı yapmak isteyen kulüplere, okullara, özel kurum ve kuruluşlara destek ve ön ayak olmalıdır. Bu konuda spor bakanlığıyla, belediyelerle protokoller yapılabilir ve sponsorlar bulunabilir.

Ayrıca merkezi yönetimi bu kadar seven TDF’nin, bir tırmanış okulu yaptıramaması büyük bir eksikliktir. Ülkemizde halen, sadece Spor Tırmanış’ın yapılacağı, uluslararası standartlarda bir tesis bulunmamaktadır.

Rekreatif bağlamda yapılabilecek birçok yönetsel etkinlik, uygulama ve faaliyet var. Ayrı bir yazı konusu olur vesselam…

Peki, TDF sportif aksın neresindedir?

Buna bir soruyla karşılık verelim. X bir ülkeden uluslararası bir yarışma için federasyona bir davetiye gelse, ne olur? Bu sıkça karşılaşılan bir durumdur. TDF kimi/kimleri gönderirdi? Muhtemelen birilerinin kararlarıyla bir takım oluşturulurdu. Çünkü TDF’de hiçbir dönemde milli takımlar net değildi, sezonluktu…

Müsabık tırmanıcılar, sistemin neresinde olduklarını bilmek isterler. Bu sürdürülebilir bir spor modeli için elzemdir. Bu da kurumsallık, liyakat, şeffaflık ve adillik ilkeleriyle sağlanabilir.

TDF bir spor modeli olarak, hiçbir dönemde sürekliliği sağlayamamıştır. Politik bakış açılarının ağırlığı, liyakatin uygulanmaması, sistemde aksaklıklar geriye dönüşlere yol açmıştır.

İlk uluslararası yarışmaya katılım tarihi olan 2006’dan bu yana: Kazanılan tüm ulusal tırmanış hafızası, bu tip kısa arklarla bir nevi resetlenmektedir. Buna yol açan da, federasyon yönetimlerinin ta kendisidir…

Örneğin Karaca yönetimi, bir milli takım antrenörü ile çalışmak dahi istememiştir. Bu aslında anlatmaya bile değmeyecek bir yaklaşımdır, hatta yaklaşım olduğu bile tartışılır!

Başar yönetiminde ise sporcu yetiştirme olgusu; iyi bir başlangıç yapıp,  kurulların etkisini yitirmeye başlamasıyla duraklamaya girmiştir. Burada ağır basan durum, sporun gereklerinden ziyade, gelecek seçimdeki oy kaygısıdır. Başar yönetiminde de, gelecek seçimlerin baskısıyla, objektif bakış açısı anlamında büyük bozulmalar olmuştur. Bu da kurullardaki dengeyi bozarak, istifaları tetiklemiştir.

Bir diğer konu da faaliyet programlarındaki, yurt dışı bölümlerinin tam olarak gerçekleştirilmemesidir. Son iki yıldır uluslararası yarışma ve kamplara neredeyse katılım sağlanmamıştır.

Milli sporcular ya da bu hedefi olan genç tırmanıcılar için en büyük motivasyon kaynağı, ülkelerini uluslar arası arenada temsil etmektir. Bu yönelim, sporcuların tırmanış hayatlarına nasıl devam edeceğine dair önemli bir veri oluşturmaktadır. TDF yönetimlerinin düzensiz, belirgin olmayan planlamaları, kurumsal olmayan ve tutarsız yaklaşımları, sporcuların gelecek kaygısı hissetmesine ve başka alanlara yönelmesine yol açmaktadır. Bunların tonlarca örneği bulunmaktadır. Birçok yetenekli tırmanıcı ekonomik zorluklar altında federasyondan destek görmeden, kendini geliştirmek için çaba harcamakta ve yıllarını bu spora adamaktadır. Aileler de özveri içinde ülkenin en uzak illerine bile, yarışma için çocuklarını götürmekte ve bu konuda hiçbir masraftan kaçınmamaktadırlar. Her sporcu; sene boyunca belki 2, belki 3 milli takım seçmesine katılım sağlamaktadır, fakat milli takıma seçildiğinde, bir uluslararası yarışmaya ancak gidebilmektedir. Bazen de hiçbir yarışmaya gidememektedir.

Her yaş kategorisinde bir milli takım oluşturulmalıdır. Bu takımlar, sene boyunca iyi planlanmış kamp ve yarışma katılımlarıyla daha güçlü hale getirilmelidirler. İyi çalışan, özverili sporcular, üçgenin en üstünde yer alacaktır. Antrenmanları aksatan, önemsemeyenler de bir alt seviyeye inecektir. Bu dinamik yapı, ülkedeki tüm tırmanış seviyesine yüksek bir ivme kazandıracaktır. Bir sonraki milli takım seçmelerine kadar bu takım, milli takım olarak geçerli olmalıdır.

Bu sporcuların seçilmesi, çalıştırılması, planlamalarının yapılmasında yüksek deneyim ve yeterliliğe sahip spor elemanları görevlendirilmelidir. Bu görevlendirme süreci de; ‘bu iyi çocuk, sessiz çocuk’ şeklinde, işe berber çırağı alır gibi değil, açık ilanlar yoluyla, cv’lerin değerlendirilmesi ve kişilerle yapılacak mülakatların değerlendirilmesiyle, şeffaf ve çağdaş bir şekilde yapılarak, camiaya duyurulmalıdır!

Güçlü, donanımlı, geniş katılımlı bir ekip çalışması olmadan başarı da olamaz.

Olimpik tırmanış takımı koordinatörlüğü yaptığım iki yıl boyunca, bu sistemin kurulması için elimden gelen her tür çalışmayı yapmaya gayret ettim(2017-2018) O dönemlerde kuruldaki bütünlük ve taze güç de etkiliydi, başkan da daha destekçi ve tarafsızdı. Tablodaki uluslararası yarışmalara katılım sayılarından da anlayacağınız üzere, başarılı sporcularımızın yurt dışı yarışma ve kamplara katılımı için iyi bir çalışma yürüttüğümüzü söyleyebilirim. Yeterli olmasa da iyi bir başlangıç yapılmıştı. Sonrasında kurumsal yapının bozulmaya başlamasıyla ve o eski klasik federasyon yönetimine dönme sinyalini almamla beraber, ben de istifa etmek durumunda kaldım.

 

Ağırlıklı olarak bu nedenlerden dolayı sistemde büyük değişiklikler olmaya başlamıştı.

Diğer taraftan federasyon yönetimi de, istifalarla birlikte çok renkli, katılımcı yapısını yitirmeye başladı.

Buradaki kırılmalar, kopmalar her ne kadar TDF yönetimi tarafından gizlenmeye çalışılsa da, tabana doğru yayılmaya başladı.

Milli takımlara yapılan kesintili ve plansız yaklaşımlar TDF yönetiminin, tırmanışın sportif kısmına verdiği önemi yitirdiğini gösteriyordu.  Bu da yarışmalardan uzaklaşan yetenekli sporcular ile yeni katılan, gelişen, alttan gelen nesil arasındaki bilgi ve tecrübe aktarım süreçlerine zarar vermekteydi, vesaire…

Bulgaristan, Ukrayna, İsrail gibi çevre ülkelerde, yıllar içinde birden fazla sporcu, IFSC yarışmalarında finale kalmayı başarmışlardır. Bu ne bütçeyle, ne de ülke gücüyle ilgilidir. Bu tamamen süreklilik ile ilgili bir durumdur. Biz bu sürekliliği maalesef hiçbir dönemde sağlayamadık.

Yukardaki tablodan da görüleceği gibi, yarışmalara katılım sayısı yıllar içinde ciddi şekilde düşüş göstermiştir. Bunca yıl sonra milli takım seçmesi gibi önemli bir organizasyonun prestij kazanması gereken yerde, önemini yitirmesine sebebiyet vermiştir.

Yukardaki tablolarda uluslararası yarışmalara katılım sayısı ve diğer tablolarda ise milli takım seçmelerine katılım sayıları yer almaktadır.

Burandan da anlaşılacağı gibi Başar yönetiminin ikinci yılından sonra gerçekleşen kırılım ve planlama eksiklikleri, sporcuların yarışmalara katılım motivasyonunda ciddi düşüşlere sebep olmuştur.

Örneğin son milli takım seçmelerinde yaşanan durum, buna dramatik bir örnek olarak verilebilir. Yani Türkiye tırmanış tarihinde Büyükler/Kadın kategorisinde ilk defa katılımcı sayısının yetersizliğinden dolayı kategori açılmadı. Olimpik Spor Tırmanış branşının 2021 milli takım Boulder seçmeleri kadınlar kategorisine sadece 3 sporcu kayıt olmuştu ve yönetmelik gereği yarışma yapılmadı. Bunun Pandemi koşullarından kaynaklandığı savunulabilir. Fakat tüm planlamalar TDF’nin uhdesindedir ve zamanlama da bir organizasyonun en önemli parçalarından olduğuna göre, bu çok geçerli bir savunma olmayacaktır. Dolayısıyla bu yarışma için daha yüksek katılım hedeflenip, daha uygun zaman ve şartlarda yapılabilirdi.

Kısa bir örnekle uluslararası yarışmaların, spordaki önemini belirtmek isterim. Üst düzeyde birçok yarışma tırmanıcısı yılda yaklaşık 8-12 IFSC Dünya Kupası veya Şampiyonası’na katılmaktadır. Bunun dışında yaklaşık 4-10 arasında uluslararası özel tırmanış yarışmasına katılım sağlamaktadırlar. Bu da ulusal, yerel ve diğer özel yarışmalarla 20’nin üzerinde bir organizasyon katılımı anlamına gelmektedir. Her sene sadece bir uluslararası yarışmaya katılırsanız, her gittiğiniz yeni yarışmaya acemi olarak gidersiniz ve rekabet şansınız kalmaz…

Başarılı sayılabilecek federasyonlardan Badminton federasyonunun uluslararası yarışmalara katılım sayılarıyla, TDF’nin katılım sayılarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz(25). 

 

Bu konudaki son soru: sporcusu mutlu olmayan bir federasyon yönetimi ne için çalışmaktadır?

İstatistik, Arşiv, Tarihçe Çalışmaları

İstatistik; federasyon yönetimlerinin dikkate almadığı, fakat yönetsel anlamda bazı konularda, bize çok büyük ipuçları veren önemli bir araçtır.

-Örneğin ülkemizde bulunan tırmanış duvarlarının detaylı bir listesi hala çıkarılmamıştır. Tırmanışta gelişmiş birçok ülkenin federasyon web sitelerinde tırmanış duvarlarının listesi bulunmaktadır. Bir bölgeye turistik seyahat düzenlediğinizde, burada hangi tırmanış duvarlarının olduğunu ve güncel durumlarını site üzerinden görebilirsiniz.

-Yurt dışındaki yarışmalarda yıllar içindeki katılımlar ve başarı grafikleri, yapılacak sportif analizler için iyi bir veri sağlayabilecektir.

-Bir önemli analiz de spor tırmanış branşının öz gelirlerinin hesaplanarak, aktivite, spora katılım ve gelişimindeki korelasyonları araştırılabilir.

-Performans ve rekreatif düzeyde tırmanıcıların profilleri çıkarılarak yıllar içindeki değişimleri gözlemlenebilir.

 

Bunlar uygulanacak politikaların, stratejik planlamaların dinamik süreçlerle yapılması için temel oluşturabilecektir.

Bu anlamda arşiv de, bu süreçlerin bilimsel bir yolla izlenmesi için önemli bir yöntemdir. Bu, ayrıca tırmanış branşının hafızası anlamına da gelmektedir. İyi ya da kötü, seversiniz, sevmezsiniz, bu sporun köklerini bilmek ve tarihsel yolculuğunu anlatmak federasyona prestij kazandıracaktır. Gelecek kuşaklarla eksik olan linkin kurulmasına katkıda bulunacaktır.

Maalesef TDF web sitesinde 2017 öncesinde yapılan birçok faaliyetin içeriğine ulaşılamamaktadır. Son dönemde başlık olarak erişim sağlanmıştır ama tam arşive erişim hala sağlanamamıştır.

Arşive bağlı objektif tarihçe çalışmaları yapmak tırmanışa verilen değeri vurgulamak açısından önemlidir. Ayrıca tırmanıcılar arasında yaşatılması elzem etik değerler, çevre bilinci, dürüstlük, fair play gibi kavramlar da bu minvalde vurgulanabilecektir.

Spor Tırmanışın daha yeni bir branş olmasından dolayı anı ve geçmiş kaynaklara erişim de zor olmayacaktır…

Bu noktadan sonra gelen maddeleri daha kısa kesmeye çalışacağım, zira sizleri bir beş bin kelime daha okuma riskiyle karşı karşıya bırakmak istemem!

Dış İlişkiler

TDF yönetimlerinin dış ilişkilerden anladığı genel olarak, senede bir kez yapılan rutin toplantılara katılmaktan ibaret gibi görünmektedir.

IFSC yönetimlerinde etkin rol almaya çalışmak, farklı ülkelerin federasyonlarıyla işbirliği ve protokoller yapmak, tırmanışın vizyon gelişimi için çok önemlidir.

Olimpik yapılanmalar kapsamında IFSC, Avrupa Birliği fonları iyi araştırılmalıdır. Yapılan her yurt dışı faaliyet, farklı kontaklarla tanışmak ve ülkemizi/federasyonumuzu tanıtmak için de bir fırsattır. Birçok önemli bağlantı yakalanabilir.

Bu konularda etkinliği artırmak amacıyla, proje komisyonlarıyla birlikte projeler üretilebilir.

Bu konuda hala en önemli örnek; 2006 yılında ilk spor tırmanış antrenörlüğü ve hakemliği kurslarının açılması sayılabilir. O dönem TDF yönetim kurulunda görev yapan Nejat Akıncı’nın kişisel girişimleriyle, yurt dışından ücretsiz olarak antrenör desteği sağlamıştı. Nejat Akıcı bu anlamda daha birçok proje geliştiriyorken, maalesef TDF’deki umutsuz tabloyu görerek istifa etmişti.

Tırmanış Duvarları, tutamak ve element

Tırmanış duvarlarıyla ilgili konuların genelini yukarıda anlatmaya çalıştım. Duvar sayısı ve niteliğinin artması, sporun gelişmesinde büyük etkene sahiptir. Bu anlamda spor elemanları istihdamını ve spor profesyonellerinin gelir seviyelerini artırabilecektir.

Tutamak ve element konusu, yeni tırmanış sisteminde ülkemiz için büyük bir problemdir. Orta boy bir element yaklaşık 100 Euro civarındadır. Bir yarışmada onlarca yeni element ve tutamak kullanılmaktadır. Bunların düzenli olarak tedarik edilmesi, sporcularımıza fırsat eşitliği yaratmak açısından önemlidir. Yurt dışından alım veya ülkemizdeki tutamak firmalarıyla yapılacak işbirlikleriyle çözülmeye çalışılabilir. Görev yaptığım dönemde bununla ilgili bir çalışma yaparak, başkanın ve o zamanki İstanbul il temsilcisi Mehmet Güngör’ün de etkin desteğiyle yurt dışından büyük bir tutamak alımı yapılmıştı. Bu iyi bir başlangıçtı fakat devamında düzenli bir alım yapılmamıştır. Hatta Başar yönetiminin çok önemsediği ‘Speed(Hız)’ branşının orijinal tutamakları bile beş sonunda alınabilmiştir…

Organizasyonlar

TDF tırmanışla ilgili, nitelikli her türlü yarışma ve organizasyonu desteklemelidir. Bu konuda Başar yönetimi, eski yönetime göre daha pozitif bir yaklaşım sergilemiştir.

TDF yönetimleri, resmi yarışmalar bağlamında oldukça etkin sayılabilir. Fakat bu yarışmaları bir de nitelik olarak incelemekte fayda var.

Hakemlik anlamında iyi bir altyapı oturtulduğu söylenebilir. Fakat rota yapıcılık halen yarışmalarda önemli bir sorun teşkil etmektedir. TDF kurul yöneticileri yarışmaya birkaç gün kala “telefonla rota yapıcı ayarlamaya” çalışmaktadırlar!

Yarışmaların hiçbir cazibesi olmayıp, seyircisi bile bulunmamaktadır. Bu şekilde bir branş nasıl prestij kazanabilir, sponsor bulabilir, kitlelere yayılabilir? Bir branş için sponsorluk görüşmesi yaptığınızda, size ilk soracakları soru, ‘kaç seyircisi var’ olacaktır. Katılım yoksa heyecan da yok, heyecan yoksa katılım da yok!

Bunların hepsi, alanında uzman kişilerle birlikte tek tek üzerinde çalışılması, zaman içinde iyileştirilmesi gereken konular.

TDF yönetimlerinin çok önemli bulduğum bir eksiği de, hala bir dünya kupası veya şampiyonasına ev sahipliği yapamamalarıdır Daha hazin olanı böyle bir hedefe, ondan da geçtim bir hayale bile sahip olmamalarıdır…

Azerbaycan bile dünya kupasına ev sahipliği yapmıştır! Yaxşı iş!

TDF’nin en öncelikli hedefleri arasında böyle bir yarışma olmalıdır. Bu tip bir organizasyon sayesinde tanınırlığımızı ve uluslararası düzlemde etkinliğimizi daha kolay arıtabiliriz. Yurt içinde de daha çok destek bulma ve sponsorluk imkânının yolu bu şekilde açılabilecektir.

Bu hedef gerçekleşirse federasyonun, dolayısıyla sporun kazanımları:

-Uluslararası kriterlere uygun bir tırmanış tesisi,

-Spora gereken prestiji kazandırmanın en önemli yönetimlerinden biri

-Spor Bakanlığı ve TMOK tarafından daha çok ciddiye alınmak,

-Sponsorluk ve reklam gelirlerinde artış,

-Canlı yayınlar ve medya lansmanlarıyla hızlı ve etkili tanıtım,

-Uluslararası bağlantılar kurabilmek(ev sahipliği her zaman daha sıcak ilişkiler yaratır!),

-Sporcuların yarışmaya kolay erişim sağlaması, sahalarında yarışma avantajı

Sporun Çağdaş İlkeleri

Cinsiyet eşitliği: Kadınların, hayatın her alanına eşit katılımını sağlamak, tüm kurumlar için, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu haline gelmiştir(28). Ülkemizde her ne kadar kadın erkek eşitliği yasalarla garanti altına alınsa da, bunu hayatın farklı alanlarında hissedemiyoruz! Ülkemizde son yıllarda kadın istihdamı oldukça düşmüş durumdadır.

Fakat tırmanış anlamında son yıllardaki kadın katılım oranı oldukça sevindiricidir.

Spor tırmanışın yeni yeşerdiği 2000 yılı öncesi, ülkemizde kaya tırmanışı ile ilgilenen kadınlar bir elin parmaklarını geçmiyordu.

Fakat maalesef kayalarda ve yarışmalarda artan kadın tırmanıcı sayısına rağmen, tırmanışın yönetsel alanında, gene erkek egemen bir tablo hüküm sürmektedir.

IFSC, TMOK ve tırmanışın gelişmiş olduğu birçok ülke federasyonu bu kavramı önemseyerek, ele almaktadır(10, 26). Tırmanış, kökeni ve yapısı itibarıyla zaten cinsiyet eşitliğine duyarlı bir branştır. Bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla, federasyondan kulüplere doğru bir anlayış geliştirerek, hayata geçirmek branşımıza değer katacaktır. Bu yaklaşım aynı zamanda tırmanışa, toplumsal düzlemde bir prestij kazandıracaktır.

Fakat bu anlamda TDF yönetimlerinin röntgeni vahim görünmektedir. TDF yönetiminin erkek egemen bir yönetim anlayışı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Başkan dâhil, toplam 15 yönetim kurulu üyesinin tamamı erkeklerden oluşmaktadır(askerlik şubesi)!(27)

Dünyada ‘sporda cinsiyet eşitliğinin’ geldiği nokta açısından konuya çarpıcı bir örnek verelim: 2024 yılında Fransa’da yapılacak Yaz Olimpiyat Oyunlarına katılacak sporcuların yarısı kadın ve yarısı da erkeklerden oluşacaktır. Bu da olimpiyat tarihinde bir ilk olacaktır, darısı bizim başımıza(23)…

Bu konudaki sloganım: Tırmanış apaçi sporu olmasın!

Şeffaflık

Şeffaf yönetim anlayışı, her konuda federasyona büyük bir değer katacaktır. Özellikle böyle bir dönemde uygulanabilirse!

Tüm yönetim süreçlerini bu ilke doğrultusunda; sorgulanabilir, hesap verebilir ve denetlenebilir bir çerçeveye oturtarak, katılımcı bir aile yaratılabilir…

Örneğin bütçeler ve faaliyet raporları, web sitesinde bir sekme altında düzenli olarak yayınlanabilir.

 

Kurumsallık

TDF yönetimi maalesef hiçbir dönemde; taşradaki herhangi bir Gençlik spor İlçe Müdürlüğü kadar bile kurumsal olamamıştır. Yönetim kurulu feodal yapıyla değil, demokratik teamüllerle yönetilmeli ve tüm kurullarda tartışma kültürü olmalıdır. Başkanın her söylediği kanun gibi algılanmamalıdır. Ya da kurul; başkanın birkaç kişiyle aldığı kararı onaylatacağı bir mercii de olmamalıdır.  Çünkü bu anlayış, federasyondan kulüplere ve tüm camiaya yansıyacaktır…

Kurumsallığın olmadığı sistemlerde, tüm işler bireyler üzerinden yürümektedir. Yöneticiler, sitemi güçlendirmek yerine, kendilerini güçlendirmektedir. Bu da sporun yönetsel belleğine zarar vermektedir. Yani ayrılan yönetim bilgi, tecrübe ve kazanımlarını da beraberinde götürmektedir…

Tırmanış Değerleri, Çevre Bilinci, Etik, vb.

TDF gençlerin, çocukların eğitsel gelişimiyle ne kadar alakadardır? Yarışmalarımızı yapalım, fotoğrafları çekelim, tik atalım, evlere dağılalım mı?

Gençler için doğa ve çevre bilinci, tırmanışın kök değerleri, sporcu ahlakı/centilmenlik, vs. gibi konularda çalışmalar yapılması çok önemlidir. DAV web sitesinde, sadece gençler için ayrı bir sayfa açılmaktadır. Onlara ait bir tırmanış/doğa sporları kültürü ve dünyası oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Bu konuda komisyonlar kurulup farklı programlar hazırlanabilir. Tırmanıcı gençlerin toplumda imrenilecek yapıda bireyler olmasını sağlamak için çalışmalar yapmak, toplumsal gelişime katkıda bulunmak, federasyon için önemli bir hedef olabilir.

Ayrıca çevre bilinci kazanmak geldiğimiz yüzyılda büyük önem arz etmektedir. Eğer tüketimi kontrol edemez, çevre bilincini sağlayamazsak, kısa bir zaman dilimi içinde tırmanılacak bir doğa bulamayabiliriz!

Engelliler İçin spor

Bu konuyla ilgili Karaca yönetiminin yaptığı kısa dönemli bir çalışma bulunmaktadır. Fakat Başar yönetiminde bir çalışma yapılmamıştır. Sosyal farkındalık olarak bu konuda çalışabilecek bir ekip kurulabilir. Tırmanışın toplumsal çeşitlilik kazanması anlamında önemli bir kazanım olabilecektir.

Proje geliştirme

Burada tabii ki tırmanış yapacak bazı ‘ayrıcalıklı kişilere’ ‘sponsor’ olmaktan bahsetmiyorum. Tırmanışın toplumsal düzlemde yapılacak projelerden, sosyal sorumluluk projelerinden, vd. bahsediyorum. Örneğin uluslararası düzeyde yapılan CAC(Climbers Against Cancer) gibi toplumsal farkındalık yaratmak amaçlı veya tırmanışın yayılması için yapılacak farklı çalışmalar olabilir.

Sonsöz

Yazılacak çok şey var ve eminim burada yer veremediğim, sizlerin fark edebileceği konular da vardır. Ben bir antrenör, eski bir sporcu ve yönetici olarak, yıllardır içinde bulunduğum sistemin yönetsel anlamda aksak, eksik bulduğum yönlerini ele almaya çalıştım. Bunlar tamamen kişisel görüşlerimdir ve her dönem federasyon yönetimleri için yaptığım bir kritiktir. Bu sefer daha geniş çaplı bir yazı çıktığından dolayı sosyal medyada değil, tirmanis.org’da yayınlanmasını arzu ettim. Burada hedefim kişiler değil, yönetim anlayışıdır. Yazının kimi yerleri eksik, kimi yerleri abartılı gelmiş olabilir. Fakat eminim yazdıklarımda birçoğunuzun yaşadığı ortak problemler de bulunmaktadır.

Şunu kabul etmemiz gerekiyor ki spor federasyonları, kökleri Atatürk dönemine, Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan kurumlardır(33). Dolayısıyla TDF’yi, spor için ‘iyi işler’ yapmaya çalışan bir kurum olarak görmemiz gerekmektedir.

TDF yönetiminin ‘ben devletim’ üstten bakışıyla değil, yeniliğe açık, dinamik, şeffaf, kurumsal, katılımcı ve demokratik bir yapıyla tüm camiayı kucaklaması arzu edilmektedir.

Bu anlamda biz tırmanıcılara, tırmanış için çalışanlara da; işin bir ucundan tutarak, doğruları söyleyerek ve kimi zaman da eleştirerek, sürece katkı sağlamak düşmektedir.

Gene de şunu, hiçbir zaman unutmamak gerekir: Asıl olan tırmanıştır…

Uğur Yılmaz

İletişim: climbugur [at] hotmail com

 

Referans:

1- Türk Spor Tırmanışına ‘Sporcular’ Aranıyor! Uğur Yılmaz, Editör yazısı, Onbirartı, Sayı 9, 2006

2-  Sport Management Principles and Applications, Russell Hoye Aaron Smith Hans Westerbeek Bob Stewart Matthew Nicholson, 2006, Elsevier Ltd.

3- FUNDAMENTALS OF SPORT MANAGEMENT, Robert E. Baker, EdD Craig Esherick, JD George Mason University, Fairfax, VA, 2013

4- Sport Managment, Manuel for sport management, E. Eksteen, bookboon.com, 2014

5- Spor Hukuku ders notları, Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER.

6- Sport Policy Systems and Sport Federations, Jeroen Scheerder, Annick Willem, Elien Claes Editors, 2017

7-  (PDF) Spor yönetiminde meritokrasi. Available from: https://www.researchgate.net/publication/349463674_Spor_yonetiminde_meritokrasi [accessed Jun 23 2021].

8- Recreational Sport: Program Design, Delivery, and Management, Robert J. Barcelona, PhD University of New Hampshire, Mary Sara Wells, PhD University of Utah, Skye Arthur-Banning, PhD Clemson University, Human Kinetics, 2016

9- Spor Yönetimi, Doç. Dr. Hakan Sunay, AÜSBF Ders Notları

10- https://www.ifsc-climbing.org/index.php/about-us/values-statutes

11- https://www.thebmc.co.uk/2021-strategic-review-consultation

12- http:/ /www.usaclimbing.org/Assets/USA+Climbing+Strategic+Plan+2020-2024.pdf

13- https://www.alpenverein.de/der-dav/leitbild-des-dav_aid_12051.html 

14- https://cdn.ifsc-climbing.org/images/About/2020_IFSC_Strategic_Plan.pdf

15- Antrenör eğitimi yönetmeliği, madde 11/1, 2019, resmi Gazete(resmigazete.gov.tr)

16- https://www.milliyet.com.tr/skorer/tarihi-basari-sonrasi-suat-celen-once-hayal-kurduk-sonra-onlara-inandik-6385872

17- https://www.ffme.fr/escalade/structure-artificielle/pnsae/

18- BÜTÇE POLİTİKALARININ SPOR ALANINDA SUNULAN HİZMETLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN İNCELENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ – Arslan Erkan, HAK-İŞ Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi © Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 5 (2014/1) ISSN: 2147-3668

19- tdf.gov.tr 2020 bütçe taslağı, https://drive.google.com/file/d/1UwoDA-6uPIPjdo8IdECaro_rQWpqKa73/view

20- Spor işletmeciliği, Güner Ekenci Ahmet Faik İmamoğlu, Nobel yayınevi, 2002

21- https://www.tcf.gov.tr/uploads/menu/TCF20202024STRATEJ%C4%B0KPLAN.pdf

22- https://www.ffme.fr/wp-content/uploads/2019/06/2017_plan_strategique.pdf

23- https://www.olimpiyatkomitesi.org.tr/Upload/Menu/775671_Stratejik%20plan.pdf

24- http://www.sp.gov.tr/upload/xSPStratejikPlan/files/WqJSC+AgriIlOzelIdaresiSP0913.pdf

25- https://badminton.gov.tr/wp-content/uploads/2018/10/5-mali-olagan-genel-kurul-1.pdf

26-https://www.olimpiyatkomitesi.org.tr/upload/faaliyet_raporlari/Faaliyet_Raporu_2020.pdf

27- https://tdf.gov.tr/yonetim-kurulu/

28- https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49679143

29- “Dönemleme” Antrenman Kuramı ve Yöntemi, T.O. Bompa, Spor Yayınevi, Ankara, 2011

30- http://www.tirmanis.org/kaya-tirmanisi/spor-tirmanis/465-yurtdisi-yapay-tirmanis-duvarlarinin-temel-farki

31- https://www.youtube.com/channel/UC1OPfcGbZ7eiMq4mxjC25cA/videos

32- Antrenman Bilimi, Caner Açıkada, Spor Yayınevi ve Kitabevi, 2002

33- https://shgm.gsb.gov.tr/Sayfalar/112/105/Tarihce

34- https://membership.thebmc.co.uk/

https://www.alpenverein.de/dav-services/versicherungen/bergungskosten-unfall-bergunfall-versicherung_aid_10256.html