Ben, Edinbraaa’dayken [1] ülkemizi saran Altay kar fırtınasını kaçırmıştım ama dağlar da güzel kar almıştı. (‘Oh oh yağsın barajlar dolsun’ diye de sevindik). Kulübüm Alpindak’ın yaptığı bir buluşma etkinliğinde, Halley kuyruklu yıldızı kadar seyrek görebildiğim Tunç kardeşim gazı verince, Kadınlar Günü özelinde yapılacak olan TODOSK kış tırmanışı şenliğine katılma kararı birden bana yakıştı. Hemen faaliyeti planlamaya çalışırken, kulübümüzün grup halinde yapacağı organizasyon çerçevesince kiralanacak araç, inince kalınacak yer, çadırlar v.s. organize edildi.
Aptallıkla 7 mart günü 23.55 uçağına almam gereken bileti 8 Mart’a aldığım için havaalanında kalkışa 55 dakika kala yeni bilet almak zorunda kaldım, şükür yer vardı. TODOSK’tan Hasan hocam (Altuntaş) bizi geceyarısı pavyon karşısındaki -kıskançlık- kulüp lokaline yerleştirdi.
Sabahın erken saatlerinde havaalanından kiraladığımız çok konforlu minibüs ile 7 kişi Antalya’nın Elmalı ilçesinin yolunu tuttuk. Orada yaptığımız güzel bir kahvaltı sonrası alışverişler tamamlanınca buluşma noktasında buluşamayarak yola koyulduk. El yordamı, göz izanı ve Google maps hissiyatı eşliğinde dağ evine yürüyerek 15 dakika mesafede araçlar kardan devam edemediği için uygun olduğunu düşündüğümüz bir yere 8 çadır yerleştik.
Maalesef ki biz kamp noktasını tam anlamadığımızdan topluluğun diğer yarısına uyamadık ve anlaşılmış olan kamp alanından uzakta kaldık. Fakat kampı bir şekilde diğer grubun 150 metre yukarısına kurmuş olduğumuz için de daha iyi bir noktaya yükselmiştik. Bir şekilde diğer grupla iletişim kuruldu ve grubun sabah 05.00’te dağ evinde buluşmasıyla, benim de 06.00’da Tunç ve Hasan hoca ile buluşmam kararlaştırıldı.
Sabah olduğunda (9 Mart) biz 6.00’da buluştuğumuzda öndeki erken yükselen grup epeyce ileride klasik rotada kafa fenerleriyle topluca dizilmiş ateş böceği şenliği yapıyordu. 1,5 saat kadar yürüdükten sonra rota altındaki parabolik eğimin başında Hasan hoca “yahu uşaklar ben size ayak bağı olmayayım” gibi bir gerekçe ile -ki bence benim için bir kıyak yapma niyeti ile- emniyet kemerini, iniş aleti, kar kazığını bana verdi. Zira bende teknik kazma ve krampon dışında bir şey yoktu.
Derleme malzemelerle ve en son belki de 20 yıl önce birlikte tırmandığımız üstad Tunç’un gazıyla bi şekilde buradaydık artık, kaçış yok. 40 dakika kadar artan açıyla dikleşen yüzey üzerinde batmadan yükselip rota girişine ulaştık. Rota dağa tam kuzeyden bakıldığında ortada görülen belirgin kulvarın da batısında en sağda kalan yılankavi bir kulvar-baca-yüzey karışımı, burdan bize ekmek çıkar dedirten bir güzergah. Zaten Tunç daha önce Tafa ile orta kulvarın -İşçi Yorganı- ilk kış çıkışını yaparken kafaya koymuş yandaki kulvardan o ekmeği alacak. 2.450 metrelerdeki kulvar girişi 35-40 dereceler ve çok batmadan emniyetsiz fıtı fıtı gidiliyor. Üstte devamında sağa doğru yükselirken çok belirgin bir keler önünden geçiliyor ve az üstünde 55 derecelerde eğimde kaya-buz karışımı M3+ yüzeyden sağa çıkılıyor. Duvar tabanından sağa doğru 70-80 metre yükselip bir çentiğe ulaşılıyor. Benim de ağzımda bir melodi var günün anlam ve önemine binaen tutamıyorum içimdeki yüzde elliyi ve çığırıyorum “Kadınlaaaar, gözalıcı veeee güzeeeeel, yüreğim öyle salak ki haberi yok yaşlanmışımmm”.
İnanılmaz keyifli bir rota, boşluk hissi artmış ve artık bu noktadan itibaren Tunç emniyetimle slab üzerinden kısa bir sola çıkışla sınırlı emniyet eşliğinde bir ip boyu gidip istasyon kurarak beni alıyor. Sonrasındaki ip boyunda dar bir aralıktan yolu tıkayan taşı aşarak kaya-buz karışımı geçip belirgin sarı kuleler arasındaki kulvardan sınırlı emniyetle yükseliyoruz. Tunç bana gerçekten güveniyor olmalı istasyonlar tek friend ile hazırlanmış, üstadım sağolasın e mi! Oradan kulvar açılarak yine 45 derece eğimlerle açık alana varıyor ve devamında hafif sola yükselerek girilen dar kısa kulvardan 55 derece gibi eğimde güzel bir buz yüzeyde front point ilerleyerek 3.000 metrelerde zirve sırtına çıkıyoruz. Buradan zaman zaman boşluklu, iniş çıkışı keyifli ve manzaralı 500 m kadar yatay bir yürüyüşle 6 saatin sonunda zirveye ulaşıyoruz.
Ekibin bir kısmı zirvede bizi karşılıyor diğer büyük kısmı da bizden hemen sonra zirveye doluşuyor sanırsın Kadıköy çarşısı. Fotoğraf meydan savaşlarını atlatıp sağ kalanlarla klasik rotadan dağ evine yola çıkılıyor. Ama o ne sıcak, tabii Torosların en batısına geldiğimiz bir şekilde hissedilmeli.
Bu güzel havada sanırım 1’inci geleneksel olmayan bu şenliğe katılan herkes zirveye çıkmış ve emekçi kadınları yadetmiş olmaktan dolayı mutlu ve gururlu olmalı! Zirveden hareketle 3,5 saatlik sonunda kampa döndüğümüzde herkes yorgun ve mutluydu. Çadırlar toplanıp köy kahvesinde grubun bir kısmıyla buluştuğumuzda herkesin ağzı kulaklarındaydı. Çiçekler, sertifikalar havada uçarken biz de nasibimize düşen bişey aldık, güzeldi vesselam hani derler ya “Dadı Damaamda”.
Rota: Kızlar Sivrisi Dağı Kuzey Yüzü
Çıkış Tarihi: 8-10 Mart 2025
Ekip: Tunç Fındık, Bülent Çınar
İletişim: bulentcnr [at] yahoo [nokta]com
Dip Not
[1] Edinburgh şehrinin okunuşu