Eiger_Banner.jpg

Ala – Arça’da (Kırgızistan, Bişkek) 6 gün!

2013 kış dönemini hatırlıyorum. Ala Arça’ da her yerim titreyerek buz tırmanmaya çalışıyordum. Buz koşulları mükemmeldi, hatta kusursuzdu! Tırmanıştan zevk alıyorduk fakat soğuk sıkıntı yaratıyordu. Bu tırmanış sonrası partnerim Volkan Çakır ve Aykut Türem ile Ala Arça’ya bahar aylarında gelmeyi planlamıştık. Ve zaman geldi çattı. Fakat Volkan bu kez bizimle olamayacaktı, tarihleri ayarlayamadığımız için Aykut ve ben tırmanacaktık.

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e 26 Eylül’de, yani tırmanmayı planladığımız tarihten daha erken geldim. Çünkü Bişkek’te yaşayan kız arkadaşım Olga ile işlerimiz vardı. Aykut gelmeden bu işlerimizi bitirebildik. İşlerimizin erken bitmesi dağa gidişimizi erken organize edebilmemizi sağladı.

Tırmanışlarımız süresince Ratsek Dağ Evi'nde (Racek Hut) kalmaya karar vermiştik. Dağ evi için gerekli görüşmeleri yapıp, malzeme listesini çıkardık. Aykut Bişkek’e gelmeden son olarak araç organizasyonu ve yemek alışverişini de yaparak dağa gitmeye hazır hale geldik. 5 Ekim sabah erken saatte Aykut’u havaalanında karşıladım ve birlikte eve dönüp biraz dinlendik. Sonra malzemeleri kontrol edip hızlıca çantalarımızı hazırladık ve şehri gezmeye çıktık. Kısa şehir turumuzdan sonra eve döndük.

6 Ekim Pazar

Sabah 7 sularında uyanan Olga bize kahvaltı hazırlıyor. Güzel bir kahvaltı keyfinin ardından saat 08.45’te Bişkek’ten ayrılma vakti geliyor ve bizi Ala Arça Milli Parkı’na götürecek araç ile yola çıkıyoruz (Bişkek’in yüksekliği ~650m). Saat 09.30’u gösterdiğinde milli park sınırlarından geçiyor, Ala Arça Otel’in (~2000m) önüne gelip araçtan iniyoruz. Aykut içinden bayağı saydırıyor hissediyorum, sonra dışarı haykırıyor: “Abi şaka gibi!” Evden çıkmamız ve yürüyüşe başlayacağımız noktaya gelmemiz toplam 50 dakika sürdü. İstanbul’da yaşayan dağcılar olarak, özellikle Aladağlar’a giderken ne sıkıntılar çektiğimizi bir kere daha hatırlayıp mutlu olduk.

Bu kadar hızlı gelmenin şokunu atlatıp çantalarımızı sırtlanıyoruz ve yürüyüşe Olga öncülüğünde başlıyoruz ve hava oldukça güzel. Nehrin sol tarafındaki patikadan yükseliyoruz. Saat başı mola vererek 4 saat 10 dakikada ~3300 metre yükseklikteki Ratsek Dağ Evi'ne ulaşıyoruz.

(Ratsek Dağ Evi (Racek Hut), Sovyet döneminde yapılmış bir dağ evi ve ITMC firmasının revizyonu ile büyütülmüş. 2 büyük odası, barı ve küçük bir restoranı bulunmakta. 30-35 kişi burada konaklayabiliyor.)

Ratsek Dağ Evi'nde, dağ evi bekçisi dışında kimse yok. 15 kişilik bir odaya 3 kişi olarak yerleşiyoruz, daha doğrusu yayılıyoruz. O sırada yürüyüşe gelmiş Kore asıllı Kırgız bir aile ile karşılaşıyoruz. Aile babası eski bir Mi-8 helikopter pilotu, oldukça ilginç ve güzel bir sohbete dalıyoruz. Hep beraber çay içip sohbet ettikten sonra onları uğurluyoruz. Hava mükemmel. Dağ evinin hemen yakınındaki kayalıktan akan sudan hortum çekilerek duş başlığı yapmış Rus dağcılar. Bütün gün ısınan kayadan akan su oldukça sıcak, hızlıca el-ayak yıkayıp dağ evine dönüyoruz. Yemek ve çay keyfinin ardından yatıyoruz. Yarın sabah yüksekliğe uyum(Aklimatizasyon) için “Uchitel” (Rusça öğretmen, 4523m, Rus zorluk derecesi 1B, yürüyüş rotası) zirvesine çıkacağız. Çünkü bölgedeki neredeyse bütün dağlar 4000-4500 metre üzeri. Dolayısıyla yüksekliğe iyi uyum sağlamak şart!

7 Ekim Pazartesi

Sabah 07.00’de uyanıp kahvaltımızı ediyor ve hazırlanıyoruz. Saat 08.30’da Ratsek Dağ Evi'nden ayrılıp yürümeye başlıyoruz. Bir süre batı istikametinde yürüdükten sonra Uchitel Zirvesi’ne giden patikaya (güney istikametinde) yükseliyoruz. Ardından kuzeybatı yönündeki patikadan yükselip zirve sırtına çıkmak için “Tavşan Kulakları” isimli kayalığın kuzey tarafından geçiyor ve zirve sırtına ulaşıyoruz. Sırttan kısa bir yan geçişle toplamda 3 saat 10 dakika yürüyüşle 4523 metre yüksekliğindeki Uchitel Zirvesi’ne ulaşıyoruz. Zirvede 20-25 dakika vakit geçirip fotoğraf çekiyor ve inişe geçiyoruz. Aklimatizasyon için hızımızı yavaş tutuyoruz ve ağır ağır dağ evine doğru iniyoruz. Dağ evine ulaştıktan sonra kayalardan akan ılık suyun keyfini çıkartıyor, yemek yiyip çay keyfi yapıyoruz. O sırada dağ evine birileri daha geliyor. Bir bakıyoruz ki gelen Artur ve müşterisi. Artur, Olga’nın arkadaşı, KMGA (Kyrgyz Mountain Guide Association; Kırgız Dağ Rehberleri Birliği) rehberi, 25 yaşında bir genç rehber fakat bölgenin en tanınmış isimlerinden. Ayrıca Ratsek Dağ Evi'nin yanında kendisine ait küçük bir evi var ve hayatının çoğunu burada geçiriyor. Olga, Artur ile sohbet ettikten sonra yanımıza geliyor. 

Planımız yarın Baychechekey Dağı (4515m)’nın kuzeybatısında yer alan toplam uzunluğu 600 metre ve Rus 5A(TD/TD+) derecesindeki buz kulvarını tırmanmak. Artur’dan aldığımız bilgiye göre rotanın başladığı noktaya ulaşmak yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Rotayı tırmanmak 9-10 saat ve Baychechekey’in klasik rotasından (1B) inmek ise 2 saat.  Biz de bu süreleri hesap ederek sabah 04.00’da kalkıp kahvaltımızı edip yola çıkarız diye plan yapıyoruz. Ardından çantamızı hazırlıyor ve yatıyoruz. 

8 Ekim Salı

Gece nedense normalden fazla sıcak oluyor. Uykumuzu çok iyi alamadan sabah saat 04.00’da kalkıyoruz. Su kaynatıp termosumuzu doldurduktan sonra kahvaltı yapıyoruz. Saat 05.10’da Ratsek Kulübesi'nden ayrılıyoruz. Hava zifiri karanlık ve hava aydınlanana kadar rotaya giden patikayı sürekli kaybederek ilerliyoruz ve bu bize zaman kaybettiriyor! Sonunda saat 08.50’de ~3900 metrede rotanın girişine geliyoruz. Çayımızdan yudumlayıp bir şeyler atıştırdıktan sonra saat 09.17’de rotaya girebiliyoruz. I. ve II. ip boyunu Aykut gidiyor. İlk ip boyunda biraz taşlı bir buz yüzeyi tırmanıyoruz. Ardından ikinci ip boyuna giriyoruz ve eğimin birazcık daha artmasıyla beraber temiz bir buz zeminde tırmanıyoruz. İstasyonlarda elimizdeki en uzun buz vidasını (21cm) kullanmaya çalışıyoruz ve ara emniyetlerde de mümkün olduğunca 19 cm. veya 16 cm. buz vidaları kullanıyoruz. III. İp boyunu tırmanırken ufak ama ciddi sonuçlar doğurabilecek bir sorunla karşılaşıyorum: Petzl marka Sarken model yarı otomatik kramponum ayağımda dönüyor ve son halini aldığı eksen itibariyle buz yüzeyi üzerinde kullanılmaz hale geliyor. Durumu Aykut’a bildirip ip boyunu kısa kesiyorum ve istasyon alıyorum. Aykut yanıma geldikten sonra kramponu botumdan çıkartıp tekrar takmak zorunda kalıyorum. Daha önce Aykut benzer bir problemi Alpler’de yaptığı bir tırmanış sırasında yaşamış, hatta ayağını sakatlamıştı! Aklımıza acaba Petzl Sarken’de böyle kronik bir problem mi var sorusu geliyor.

Krampon problemini çözdükten sonra IV. ip boyuna aynı şekilde devam ediyorum. V. ip boyunu Aykut devralıyor ve kulvarın girişine geliyoruz. Bu arada eğim ilk ip boylarına göre artıyor ve kulvarın girişi daralarak devam ediyor. İstasyondan istasyona giderken, emniyetçiye yağan buz parçalarını engellemek için dik bir hat yerine biraz daha sağa veya sola açılı gitmeye çalışıyoruz. Fakat kulvarın daraldığı yer itibariyle bu pek mümkün olmuyor ve emniyetçi için emniyet almak biraz zahmetli hale geliyor.

“Yaw bizim oralarda Oxford vardı da biz mi okumadık” diyoruz buz için, arkadaş ne buzmuş ya!

VI. ip boyunu da tırmandıktan sonra ufak bir taş yağmuruna maruz kalıyoruz. Malzemelerimizi zedeleyen fakat şans eseri bize zarar vermeyen bu taş yağmurundan sonra VII. ip boyuna Aykut devam ediyor. VII. İp boyu kulvarın ortalarında yer alan ~10 metresi kulvarın en dik yeri (eğim 80-85˚) ve toplamda ~40m uzunluğunda. Ardından VIII. ip boyunu (60˚-70˚) tırmanıp kulvarı çanağa bağlayan noktaya geliyoruz.

Saatin ilerlemesi ve bütün gün güneş alan çanakta erime sonucu buzulun üzerinden ince bir tabaka halinde akan su bizi ıslatıyor ve özellikle ipin kullanımını zorlaştırıyor.

Çanağın girişine çıkıp IX. ip boyunu daha az eğimli bir buzda güneş altında tırmandıktan sonra X. ve XI. İp boylarında azalan eğimi de fırsat bilip hareketli emniyet (runnig belay) ile tırmanmaya karar veriyoruz ve güneşin batışına yakın bir saatte rotayı bitiriyoruz. Rota Baychechekey zirvesine (4515 m.) giden ve zirvenin ~100 metre altındaki olan zirve sırtına bağlanıyor. Fakat biz rotayı bitirdiğimizde saatimiz 19.15’i gösteriyordu, yani hava kararmak üzereydi. Dönüş yolunu düşünüp ya karanlıkta inişe geçecektik ya da bivak yapmak durumunda kalacaktık. Dönüş rotasını hiç bilmediğimizden dolayı uygun bir bivak yeri bulmaya çalışıyoruz ve nispeten ikimizin de yan yana durabileceği kadar bir alanı düzleyip tek çanta ve iplerin üzerinde saat 20.00’de bivağa giriyoruz. Sabah 07.00’de bivaktan çıkıp zirveye yürümeyi ve ardından aşağıya inmeyi düşünüyoruz ama önümüzde daha 11 saat var. Ayakları dondurmamak için botlarımızdan çıkartıp kıyafetlerimize sarıyoruz ve en ünlü bivak tekniği olan kaşık pozisyonunda geceyi titreyerek geçiriyoruz. Aşağıdakilerin, telefon ile de ulaşamadığımız için bizi çok merak edeceklerini düşünüyoruz. Çünkü Rus tırmanıcılar için bu rota toplamda 10-12 saat sürüyor. Fakat biz rotaya biraz geç girdik.

İp Boyları ve Eğim Dereceleri

İP BOYU UZUNLUK BUZ EĞİMİ
I. 50 m. 50˚
II. 55 m. 50˚-55˚
III. 25 m. 60˚
IV. 40 m. 60˚
V. 57 m 60˚
VI. 35 m. 70˚
VII. 40 m. 70˚-85˚
VII. 58 m. 70˚
IX. 60 m. 50˚
X. 75 m. HE 50˚
XI. 65 m. HE 40˚-50˚

HE: Hareketli emniyet (Running Belay)

Kullanılan Teknik Malzemeler: Kask, krampon, 2*teknik kazma (çekiç + kaşık kafa), 2*yarım ip (60m, dry), Emniyet kemeri, 7*kilitli karabina,8*Expres, BD turbo buz vidaları (1*21cm, 2*19cm, 4*16cm), abalakov teli, 2*120cm dyneema perlon bant, 2*60cm dyneema perlon bant, ~10m 6mm kevlar ip ve pursik

9 Ekim Çarşamba

Sabah 07.30 sularında bivaktan titreyerek çıkıyoruz ve ısınmak için önce biraz zıplıyor, hopluyoruz. Ardından hızla toparlanıp Baychechekey Batı Zirvesi’ne (4515m) çıkıp fotoğraf-video çekiyor, güneşte ısınıyoruz. Dağları izlerken Teke-Tor zirvesini görüyoruz ve aklımıza Uğur Uluocak geliyor. 10 yıl önce Teke-Tor zirvesinden dönerken talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybetmişti Uğur Abi. Uğur Abi’yi anıyor ve sonra hızla inişe geçiyoruz. Fakat bir türlü doğru iniş patikasını bulamıyoruz. Bir şekilde kendi belirlediğimiz iniş hattımızdan aşağıya iniyoruz. Baychechekey zirve patikası ile Nauka Dağ Evi patikasının kesiştiği yere inerken Olga ve Arthur’u görüyoruz. Onlar da merak edip bize bakmaya geliyorlarmış. Kendilerine teşekkür edip beraber Ratsek Dağ Evi'ne doğru inmeye başlıyoruz. Yolda yürürken Aykut ile doğru patikayı görünce aramızda bir konuşma geçiyor ve Aykut şöyle diyor; “Ünlü Alpinist Veli İstek derki; plansız bivağın gelişi, rotaya yaklaşımdan bellidir!” (Veli İstek için tıklayınız) Veli İstek çok haklıymış diyerek öğlen saatlerinde dağ evine ulaşıyoruz. Eşyalarımızı dağ evine atıp, Aykut’la hızlıca suya koşuyoruz, hava süper. Fakat Olga’dan öğrendiğimize göre Perşembe günü yani 10 Ekim itibariyle hava bozacak. Yemek ve çay sonrası Perşembe günü ne yapacağımızı konuşuyoruz ve Korona Zirvesi’nin kuzey sırtına uzanan bir buz kulvarını (5-6 ip boyu, 3A-3B) çıkmaya karar veriyoruz. Yorulduk aslında ama o kadar gelmişiz, biraz daha buza temas edelim hava bozmadan diye düşünüyoruz ve buz coşkusuyla yatıp uyuyoruz.

10 Ekim Perşembe

Sabah saat 05.00’e alarm kurmamıza rağmen ancak 05.30‘da uyku tulumundan çıkıp su yapmaya koyuluyoruz. Dünün yorgunluğunu tam atabilmiş değiliz ama günü de değerlendirmek istediğimize karar verip hemen termosu doldurmaya yöneliyoruz. Kahvaltı yapıp bir şeyler yedikten sonra saat 06.35’te havanın aydınlanması ile yola çıkıyoruz. Patikadan ilerlerken fark ediyoruz ki, 2 gün önce yürüdüğümüz yolu yarı zamanda gelebildik. Karanlıkta ne atraksiyon yapmışız da nerelerden gelmişiz, dedikten sonra devam ediyoruz. Baychechekey Kuzeybatı yüzüne doğru yükselip, patikadan sağa yani kuzeye doğru ayrılıyoruz ve buzul/moren üzerinden ilerliyoruz. Buradan bir sırtı daha atlayıp (Ak-Sai buzulunun batısında kalıyor) Korona zirvesinin kuzeydoğu sırtına bakan buzula ulaşıyoruz. Rota hemen önümüzde duruyor, 6 ip boyu kadar bir buz kulvarı. Kulvarın ortasında büyük bir buzul çatlağı var ve çatlağı geçeceğimiz yeri gözümüzle kestirip hazırlıklarımızı yapıyoruz. İlk 2-3 ip boyunu hareketli emniyet ile tırmanmaya karar veriyoruz çünkü buzulun üstünde derin bir kar var. İlk ip boyunu Aykut önden giderken piyangoyu vuruyor. Üstü kapalı bir çatlak! Düştüğü yerden bir hışım kalkıp yoluna devam ediyor ve hareketli emniyet ile kulvarın ortasında yer alan çatlağa kadar ilerliyoruz. Çatlağın üzerinde bulduğumuz bir kar köprüsünü kullanarak hemen üzerine bir istasyon alıyoruz fakat buz koşulları pek içimize sinmiyor.

“Aslında ülkemizde karşılaştırdığımızda buz koşulları tartışılmaz derece de iyi ama Baychechekey’i tırmanırken gördüğümüzle alakası yok!”

Bir ip boyu tırmanıp karar verelim diyoruz. Aykut ~40 metre tırmanıyor ve ardından ben yanına geliyorum, koşulları tartışıyoruz, içimize sinmiyor. Aslında rotanın bitmesini 2 ip boyu kadar tırmanış mesafesi kaldı ama içimize sinmeyen koşullarda tırmanmak yerine inmeye karar veriyoruz ve abalakov istasyonu hazırlıyoruz. Önce abalakov istasyonunu bir buz vidası ile yedekliyor ve ardından hoplaya zıplaya test ediyorum. Arkasından sağlamlığını Aykut test ederek onaylıyor. Bir ip boyu, yani 60 metre kadar inmemiz çatlağın altına kadar yetiyor. Çatlağın altına gelince ipi çekiyoruz ve tekrar ipe girerek aşağı buzulun tabanına kadar devam ediyoruz. Bu sırada hava iyice kapıyor. Toplanıp Ratsek Dağ Evi'ne dönüyoruz. Sohbet, çay-yemek derken akşam olmasıyla kar yağışı başlıyor ve yağan kar etrafı beyaza bürüyor. Alt komşumuzun sürpriz ziyareti ile yatmadan önce güzel bir sohbet etme ve son kalan Earl Grey çaylarımızı içme fırsatı buluyoruz.

Bir paket bardak poşet Earl Grey çaydan (25 adet) nasıl 25 lt. çay yapılır konu başlıklı çalışma sonrasında bir daha Earl Grey çay içmeyiz herhalde diyoruz. Ve kendimizi Has Rize siyah çayına adayacağımıza yemin ediyoruz.

11 Ekim Cuma

Sabah kalktığımızda her yer bembeyaz. Yaklaşık 15-20 cm. kar yağmış. Hava açık, fakat soğuk. Yiyecek-içecek neredeyse her şeyi tüketmişiz. Kalan malzemeler ile kahvaltımızı yaptıktan sonra çantalarımızı hazırlıyoruz. Dağ evinde kalan diğer yabancı gruba ve Artur’a güle güle dedikten sonra aşağı inişe geçiyoruz. Yola çıktığımızda saat 09.30’u gösteriyordu, bizi almaya gelecek aracın saatini 12.00 olarak belirlemiştik. İniş sandığımızdan uzun sürüyor, çünkü patika karla kapanmış ve bata-çıka, düşe-kalka iniyoruz. Neyse ki bir tarafımızı sakatlamadan 12.30 da Ala-Arça otele ulaşıyoruz ve araca yerleşip 50 dakika sonra evde oluyoruz.

Teşekkürler

Başta kız arkadaşım Olga ve annesine minnettarız, evimizi hiç aratmadılar. Ayrıca verdikleri bilgiler ve destekleri için bölge rehberleri arkadaşlarım Andrey Erohin, Sergei Seliverstov ve Artur Usmanov’a teşekkür ederiz.

Dikkate Değer Bilgiler

Ulaşım: İstanbul – Bişkek Manas Havaalanı direk uçuş / Havaalanı – Şehir merkezi transfer / Şehir merkezi – Ala Arça Milli Parkı transfer

Konaklama: Şehir merkezinde

Zorluk Dereceleri: Rotaların zorluk derecelendirmeleri Rus derecelendirme sistemine göre verilmiştir. RUS (IFAS); 5A(TD/TD+), 3A-3B (AD/AD+), 1B (F/PD)

GPS Bilgileri:

Ratsek Dağ Evi (Racek Hut): Uchitel Zirve: Baychechekey Batı Zirvesi:

Enlem:    42˚ 32’ 6.046”

Boylam:  74˚ 31’ 45.902”

Yükselik: 3313m

Enlem:    42˚ 32’ 16.7259”

Boylam:  74˚ 33’ 10.82”

Yükselik: 4549m

Enlem:    42˚ 31’ 45.739”

Boylam:  74˚ 33’ 19.804”

Yükselik: 4507m

Eylül – Ekim aylarında Ala Arça;

Gün doğumu & gün batımı: 06.30 – 20.00

Hava koşulları: Stabil, fakat Ekim ortası itibariyle hava bozuyor.

Rota koşulları: Buz: Sert buz ve koşullar iyi. / Mix: Çürük, mix rotalar bu mevsimde tavsiye edilmiyor.

Kaya: Granit duvarlar oldukça güvenli, fakat geç mevsime denk gelip üşüyebilirsiniz.

İrtifalar: Bişkek şehir merkezi;~650m / Ala-Arça oteli; ~2000m / Ratsek Dağ Evi; ~3300m

iletişim: anil[at]anilsarkoglu[nokta]com