Dünya dağcılık camiasında ilk çıkışlar, henüz fotoğraf çekme imkanlarının sınırlı olduğu dönemde beyanlar ile duyurulmuştur. Bu dönemde dönemin ruhu ve etik anlayışından dolayı beyan esas alınarak ilk çıkışlar doğru kabul edilmiştir. Bunda elbette ki tırmanıcının geçmiş beyanları ve etik davranışlarının da etkisi çok büyüktür. Ancak dünya dağcılık camiası, teknoloji geliştikçe ve yapılan tırmanışların sıradışı zorluklara varmasının ardından fotografik kanıtları talep eder hale gelmiştir. Kanıtların şüpheli olması veya hiç olmaması ciddi tartışmalara neden olmuştur. Bazı ilk çıkış haberleri dünya dağcılığını tartışmalara itmiş, etik kaygılara ve hatta sarsıntılara yol açmıştır. Şüphesiz bunlardan biri de Cesare Maestri[1]’ nin Cerro Torre tırmanışına benzer şekilde, Tomo Česen’ in yaptığını iddia ettiği solo Lhotse Güney Yüzü tırmanışıdır. 1990 yılındaki başarılı (?!?) tırmanış haberi dünya dağcılık gündemine bomba gibi düşer. Himalayaların son büyük problemi bu yetenekli ve hırslı bir Sloven tarafından alpin stilde ve üstelik solo tırmanılarak çözülür. Artık alpinizmde problemler başka yüzlerde mi aranacaktır?
Lhotse, Everest’ in güneyinde yükselen 8516 m’lik yüksekliğiyle dünyanın 4. en yüksek zirvesidir. 1956 yılındaki İsveç ekibinin batı yüzünden yaptığı çıkışla ilk kez bir dağcı tarafından zirvesine ulaşılan bu dağın güney yüzü oldukça karmaşık problemler içerir. Çığ ve taş yağmurlarıyla traşlanmış, uzun kar-buz bacaları içeren bu duvar, 1973 senesinden 1990 yılına kadar 13 ayrı ekspedisyonu başarısızlığa uğratır. Reinhold Messner, Krzysztof Jerzy Wielicki, Marc Batard, Christophe Profit ve Pierre Beghin [2] gibi Avrupa’nın en iyi alpinistleri duvarı tamamlayamaz hatta efsanevi Polonyalı alpinist Jerzy Kukuczka, 1989 yılında bu duvarı solo denerken hayatını kaybeder. Duvar “The Last Great Problem of the Himalaya” ünvanını alır. Çözülmeyi bekleyen bu dev problem alpinizmin yükselişe geçtiği senelerde sıkı alpinistlerin macera iştahını kabartır. Duvarı tamamlamak için hız, dayanıklılık, yetenek ve biraz da şans gerekmektedir. Çözümü kim, nasıl bulacaktır?
1990 yılının 24 Mayıs’ında Lhotse ana kampında telsizden gelen cızırtılı bir ses yankılanır. Ses 31 yaşındaki yetenekli Sloven alpinist Tomo Česen’e aittir: “Gidecek daha yüksek bir yer yok, zirvede olmalıyım.” Tomo Česen, Gordion Düğümü’nü alpin stilde hız ve hafiflikle keser. Haber çabucak dünyanın dört bir yanına yayılır. Otoriteler heyecanlanarak Česen’i kutlar hatta Reinhold Messner “10 yılın tırmanışı” olarak niteler.
Česen Slovenya’da bir kahraman gibi karşılanır, Slovenya Ulusal Madalyası ile onurlandırılır. Tırmanış kulübünde yeni bir işe başlar, köşe yazarı olur ve otobiyografik kitabını yazar. Hatta ABD’de bir tırmanış belgeseli çeker.
Česen ismi bu tırmanışla yıldız alpinistler arasına girer ancak haberin neşeli etkisi geçmeye yüz tutunca gerek fotografik kanıt gerekse de şahit olmamasından dolayı şüpheler uyanmaya başlar. 1991 yılında dünya tırmanış basınının önde gelen yayın organları Česen’in bu tırmanışı yaptığına inanmayan tırmanıcılarla Česen arasındaki tartışmalı açık mektuplara sahne olur. Česen’e inanmayanlar kadar onu destekleyenler de az değildir. Alpinizm, altın çağından beri “beyanın doğruluğu” usulünce yol alır. Tırmanıcılar başarısız olduğunda başarısızlıklarını, başarılı olduklarında ise başarılarını açık yüreklilikle ifade ederler. Pierre Beghin gibi önde gelen Česen destekçileri bu temele dayanarak Česen’in beyanının sorgulanmasının yersiz olduğunu savunurlar. Česen’in destekçilerinin en büyük dayanağı ise Česen’in Lhotse Güney Yüzü tırmanışına kadarki başarıları olur. Česen, Lhotse Güney Yüzü önüne gökten zembille inmemiştir! Şöyle ki; 1986 kışında Eiger, Grand Jorasses ve Matterhorn kuzey duvarlarını (Alpine Trilogy) solo 4 günde tamamlayarak rakibi Christophe Profit’ in rekorunu 1 gün geliştirir. Rakibi Profit ara ulaşımı helikopterle sağlarken Česen son derece mütevazı bir yöntemle, araba ve kayak lifti ile “idare eder”. Buna ek olarak 1987 yılında ismine yaraşır devamlılıkta olan “No Siesta” (İlk çıkış: Jan Porvaznik and Stan Glejdura, 21-23/07/1986) yı solo tırmanmayı başarır.
Česen’in Himalaya serüveni 1985 yılında Kangchenjunga’nın alt zirvesi olan Yalung Kang (8505 m) ile başlar. Büyük bir Sloven takımının üyesi olarak katıldığı bu tırmanış, geleneksel ekspedisyon tarzında, Şerpaların kurduğu sabit hatlarla, 4 kamp ve oksijen desteği ile tamamlanır. Zirveye ulaşan ekipte bulunan partneri Borut Bergant inişte yorgunluktan “tükenir” ve düşerek hayatını kaybeder. Česen dondurucu geceyi yalnız atlatır. Ekspedisyon boyunca 15 kg kaybeder. Ancak yüksek irtifada hayatta kalmakla ilgili çok önemli dersler edinir.
‘86 yılında Česen Broad Peak’in klasik rotasını 19 saatte solo tırmanır ardından K2’de sıradışı bir solo denemesi olarak 2500 m’yi (8500 feet) solo 17 saatte tırmanır. Katıldığı son kalabalık ekspedisyon 1987’deki Lhotse Shar ekspedisyonu olur. Bundan sonraki süreçte uzun rotaları her zaman solo dener. 1991 yılında “Riskin Ötesi” [3] için verdiği röportajda “Eğer yalnızsam her şeyin bana bağlı olduğunun farkında oluyorum ve %100 konsantre olabiliyorum ve eğer %100 konsantre isem içimdeki gücü çekip çıkarabiliyorum” der.
‘89 kışı Česen için oldukça yoğun geçer. Mont Blanc üzerindeki Red Pillar’ı ve Marmolada Güney Yüzündeki Modern Times (Tempi Moderni)’yi solo tırmanır. Takip eden ilkbaharda Jannu Kuzey Duvarındadır. 2450 metrelik (8000 feet) 5.11 zorluğundaki kayanın sert buzlarla kaplandığı bu duvarı ana kampa yerleşmesinden 1 hafta sonra, 23 saatlik tırmanışla tamamlar. Sıra Lhotse Güney Yüzü’ne gelmiştir. Dağcılık kamuoyu bu başarılara bakınca Česen’in beyanını doğru bulur.
Ancak Lhotse için bir kez şüphe uyanınca, Česen’in diğer ciddi tırmanışları ile ilgili şüpheler de mırıldanmaya başlar. Mırıldanmalar zamanla yüksek sesle dillendirilen iddialara dönüşür.
Česen’i Alpin Trilogy’yi kışın solo bitirirken kim görmüştür? Fotografik kanıt nerededir? Jannu’da kamerası donmuştur ve ana kampta onun zirvede olduğunu kim teyit etmektedir? Onlarca tırmanıcının bir yukarı bir aşağı gidip geldiği Lhotse Güney Yüzü'nde onu solo tırmanırken kim görmüştür? Česen’in bunlara cevabı sadece “İnanın ya da inanmayın, ben ne yaptığımı biliyorum.” olmuştur.
2004 yılındaki güçlü beş kişilik Rus ekibin kuşatma taktiği ile günlerce süren uğraş sonrası Jannu Kuzey Duvarı tırmanışı dev bir şüphe dalgası yıllar sonra tekrar Česen’in üzerine vurur. [Russian Route (ABO, ca. 3200m, Borisov-Kiriyevsky-Pavlenko-Ruchkin-Totmyanin, 2004)]
Tüm bunların üzerine aynı duvarın alpin stilde ancak 7 günde çıkılabilmesi Česen’in 35 sene önce solo tırmandığını iddia ettiği Jannu Kuzey Duvarı tırmanışı üzerindeki şüpheleri dramatik bir seviyeye getirir. (Alan Rousseau, Matt Cornell and Jackson Marvel, Round Trip Ticket; 2700m, M7, AI5+, A0)
Yine 1990 yılında, Rusların Lhotse Güney yüzü tırmanışı, izleyenleri başka bir açıdan düşünmeye itmiştir. Zira Rus ekibi Česen’in rotasının hemen sağında direkt bir hat tırmanmışlardır. Ruslar bu rotayı 25 kişilik ekip ile metrelerce iple birbirine bağlı 7 kamp ve 2 aylık sürede bitirebilmişlerdir. Dahası 8000 m üzerinde oksijen desteği alan ekipten yalnız 2 kişi: Sergei Bershov ve Vladimir Karatjev zirveye ulaşabilmiştir. Pierre Beghin Bershov’a Česen’i sorduğunda, Beshov açıkça “Česen zirveye çıkmadı” demiştir. Česen’in kanıt olarak sunduğu fotoğrafın zirveye ait olamayacağını da ekler; çünkü K2 zirvesinden Česen’in fotoğrafında görüldüğü gibi Western Cwm’in görülmediğini söyler. Bershov oldukça sert konuşur: “Česen zirveye çıkmadı demiyorum ancak çıktıysa Süpermen’dir” der. Bununla beraber rotanın bugun itibariyle (Subat, 2025) halen solo olarak tekrarının yapilamadığını hatirlatmakta fayda var..
1991 yılında Ivano Ghirardini [4] “Alpinism in Perdition” isimli açık mektubunu tırmanış basınının amiral gemisi Vertical’ de yayınlar. Bu denli yetenekli, profesyonel ve ticari bağlantıları olan bir tırmanıcının tüm şüpheleri giderecek kanıtlar sunamamasını çok sert bir dille eleştirir ve Česen’in bu tırmanışı yapmadığını iddia eder. Česen, karşı mektubunda oldukça cılız bir sesle kendini savunur ve Rusların “demode” tırmanışından sonra böyle şüphelerin artmasını komik bulduğunu söyler. Česen’ in altındaki zemin hızla kaymaktadır.
Başka bir şüphe de Himalaya dağcılığının otorite ismi Reinhold Messner’den gelir. Messner “Snow Lion” ödülünün bu tırmanış kanıtlanıncaya kadar verilmeyeceğini söyler. Messner şüphelerini, Česen’in ana kampa dönüş videolarındaki haline bakarak “Pek de Himalayalarda önemli bir iş başarmış gibi görünmüyor” diyerek öne sürer. Ayrıca Česen rotada hiç sikke bırakmamıştır. Öyleyse bu zorlu yüzden nasıl inmiştir?
Česen’in Lhotse tırmanışı fotoğrafları ile ilgili de araştırmalar başlar. Tırmanışın ilk duyurulduğu Vertical makalesinde Česen’in fotoğrafları vardır ancak iddia ettiği gibi fotoğraf makinesi donmuş ise bu fotoğraflar nereden gelmiştir?
Son darbe Sloven arkadaşı Viki Groselj’den gelir. Viki Groselj bu fotoğrafları Česen’in kendisinden istediğini ve onun da fotoğrafları verdiğini söyler. Česen ise bu fotoğrafları ödünç aldığını, İtalyan sponsorlarla rotanın nereden gittiğini göstermek için kullandığını söylemiştir. O’na göre bu fotoğrafların o şekilde basılması editöryal bir hatadır.
Şüpheler çığ gibi büyüdükçe Česen taraftarları, özellikle Česen ünlü olmadan önce O’nu tanıyanlar, Česen’in beyanı ile ilgili hiçbir şüphe olmadığını söylerler ancak bu dünya tırmanış kamuoyunu bir türlü ikna edemez. Himalayaların ünlü kayıt tutucusu Elizabeth Hawley “Česen’in bu tırmanışı bitirdiğini hissediyorum” der. Ancak bu beyan da ardı arkası kesilmeyen açık mektupların ve Česen’in cevaplarının önünü kesmeye yetmez. Česen tartışmaktan yorulduğunu yazar ve “inanıp inanmamak sizlerin problemidir” diyerek yanıtlarına nokta koyar.
Tüm tartışmaların sonunda Česen ismi Reinhold Messner’ in prestij ödülü olan “Snow Lion” adaylığından silinir. Slovenya’da yayın yapan Fokus dergisi tırmanışı “kandırmaca” olarak etiketler. BBC ise olayı “potansiyel aldatmaca” olarak duyurur. Česen bunlara yanıt vermeyi keser ve köşesine çekilir. Tüm bu şüpheleri giderecek tek kanıt sunamaz, etrafında sadece onu yakından inananlardan başka kimse yaptığını iddia ettiği Lhotse Güney Yüzü tırmanışına kesin olarak inanmaz.
“Sıra dışı iddialar sıra dışı kanıtlar gerektirir” (Carl Sagan)
Elbette ki bazı zorlu, sınırda yapılan tırmanışlar sonrasında kanıt getirememek doğal sayılabilir. Ancak özellikle amatörlüğün sınırlarının aşıldığı, ticari bağlantıların, sponsorlukların veya siyasi bağlantıların oyunun bir parçası olduğu herhangi bir tırmanış en küçük şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlarla desteklenmelidir. Aksi takdirde ne yazık ki ülkemizde de bazı örnekleri olduğu üzere Tomo Česen örneğindeki gibi yeterli kanıt elde edilinceye kadar sorgulanacaktır.
Yetersiz kanıt içerdiği için ispatlanamayan beyana dayalı başarılar(?); arkasında derin anlam bulunan ve yoğun duygular içeren bu sporu, felsefesinden kopuk, müsabık bir endüstriyel spora indirgeyerek katledilmesine yol açacaktır.
[1] Cerro Torre’ nin ilk çıkışını yaptığını iddia etmiş ve kanıt fotoğraflarının bu tırmanış sırasında kaybettiği partneri Toni Egger’in fotoğraf makinesinde kaldığını söylemiştir. Dağcılık kamouyunca inanılmayan bu tırmanışı tekrarlamak ve yapabildiğini göstermek için 10 yıl sonra devasa bir kompresör ve yüzlerce bolt ile aynı duvarı “fethetmiştir”. Maestri’nin bu davranışı şiddetli tepkilere yol açmış ve tırmanıcıların büyük çoğunluğu tarafından “lanetlenmiş” tir.
[2] Pierre Béghin (1951–1992), Fransız alpinist ve yüksek irtifa tırmanışçısıdır. Hafif ve hızlı tırmanış tarzıyla tanınan Béghin, birçok teknik zirveye öncü rotalardan tırmanmıştır. 1992'de Annapurna Güney Duvarı'nda hayatını kaybetmiştir.
[3] Nicholas O’Neil tarafından hazırlanan dünyanın en sıradışı ve başarılı 17 dağcısıyla röportajlarını içeren kitap. Ülkemizde Nedim Sipahi çevirisi ile Homer Yayınlarından yayımlanmıştır.
[4] Ivano Ghirardini (1953–), Fransız alpinist ve dağ rehberidir. Kışın solo olarak Alp klasiklerini tırmanan ilk isimlerden biri olup, özellikle Grandes Jorasses, Matterhorn ve Eiger Kuzey duvarlarını tek başına geçmesiyle tanınır.
Fotoğraflar:
[I] & [II] http://www.goat.cz/index.php?path=Himalaj_Horolezci_Cesen_CesenPage
[III] https://www.kamra.si/mm-elementi/tomo-cesen-po-vrnitvi-v-bazo/
[IV] https://www.kamra.si/mm-elementi/tomo-cesen-na-vrhu-jalung-kanga/)
[V] "https://www.kamra.si/hu/mm-elementi/solo-vzpon-na-alpski-nacin-na-lhotse/)
Yazar: Eren Görenoğlu
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Referanslar
Postcards From The Ledge, Greg Child, 1998, The Mountaineers Book
Riskin Ötesi Nicholas O’Connel (Çeviren: Nedim Sipahi) 2003, Homer Yayınları
Kiss or Kill, Mark Twight, 2001, The Mountaineers Book
https://alpinist.com/climbing-notes/jannu-north-face/