Sevgili Tunç Fındık'a yakın zaman içerisinde piyasaya çıkacak olan KIŞ DAĞCILIĞI- TEKNİKLER ve TAKTİKLER kitabı ile ilgili üç soru sorduk ve üç yanıt aldık. Tirmanis.org olarak hem bizi kırmayarak sorularımızı yanıtladığı için hem de Türkiye Dağcılık Literatürüne bir katkıda daha bulunduğu için çok teşekkür ediyoruz
Sevgili Tunç Fındık'a yakın zaman içerisinde piyasaya çıkacak olan KIŞ DAĞCILIĞI- TEKNİKLER ve TAKTİKLER kitabı ile ilgili üç soru sorduk ve üç yanıt aldık. Tirmanis.org olarak hem bizi kırmayarak sorularımızı yanıtladığı için hem de Türkiye Dağcılık Literatürüne bir katkıda daha bulunduğu için çok teşekkür ediyoruz
(1) Sevgili Tunç, seni dağcılıkta taktik & strateji alanında bir kitap yazmaya teşvik eden şey neydi? Sence ülkemiz dağcılığı bu konuda ciddi bir bilgi eksikliği barındırıyor mu? Eleştirel bir gözle bakarsan neler söylenebilir?
Ben her şeyden önce yazmayı kendim için seviyorum, kimse benim yazdığımı okumayacaksa bile kendime yazıyorum. Bu nedenle de tırmanış güncelerimden derlediğim anı kitaplarım var. Doğrusu, teknik bir ders kitabı ortaya koymayı yıllardır düşünüyordum; zaten ‘kış dağcılığı’ konusuna da özel bir ilgim olduğunu biliyorsunuz. Bilindiği gibi, çeviriler haricinde Türkçe özgün kaynak eserler pek yok. Çeviriler ülkemize özel durumlara hitap etmiyor mesela, o nedenle de her zaman uygulanabilir değiller. Kimse de kitap yazmak ve yayınlamakla uğraşmıyor çünkü bu iş zahmetli, genelde finans ve organizasyon gerektiriyor ve toplumumuzun, insanımızın genelde okumak, öğrenmekle ilgili bir isteği yok. Ama bu böyle gitmemeli!
Ne derler, ‘söz uçar yazı kalır’! Ben bu bilgileri biliyorum, neden sadece bende kalsın diye düşünüyordum hep. Yıllardır bunları uyguladım ve anlattım ama kalıcı bir şey yoktu ortada. Kış dağcılığı zaten çok spesifik bir konu; ama ülkemizde de ilgi göreceğini zannettiğim bir konu. Bu nedenle toparlayayım ve yazayım dedim. Arkadaşım Caner (Odabaşoğlu) idi, 2002 yılı gibi beni bunu yapmaya ilk teşvik eden; hatta yola dostum Kürşat (Avcı) ile çıktık. Bir ana hat belirledik ve sonuçta, yıllar içinde formu ve içindekiler değişerek bu kitap ortaya çıktı. Umarım beğenilir! Şimdi önümde ‘ekspedisyon dağcılığı ve tırmanışı’ ile ilgili bir kitap yazmak projem var, bakalım ne zaman olur? Bir tırmanış hayatı içinde, kitap yazmak amacıyla bilgisayar başına oturmak da özveri gerektiriyor…
Hala ülkemizde çığ gibi ciddi ve eğitim gerektiren, güncelliğinin yakalanması gereken konulara özel dağcılık kitapları yok mesela.
Ülkemiz dağcılığında düşünsel anlamda ciddi gedikler var; bunlar da planlama ve harekette hayati eksikliklere yol açıyor. Sadece beceri ve güç olarak iyi olmak, dağcı olmaya ve iyi tırmanış yapmaya yetmez bence. İyi tırmanışlar yapmak için dağcılık- tırmanış tarihini anlamak, konseptleri bilmek ve anlamak, ülkemize uygulamak gerekli. Zaten öyle olunca at gözlüklerini de atar, evrensel anlamda dağcılık ve tırmanışa bağlanmış, radikallik ve bağnazlıktan uzaklaşmış olursunuz… Kısaca ne yaptığınızın kavramını oturtunca gerçek anlamda olaya hâkim olunabiliyor bence. Eserler ve yayınlar da işte en çok buna yarar. Ülkemiz dağcılığını çapulculuktan, haramilikten, ucuzluktan çıkarmak amacımız varsa, bilgi, öğrenme ve teknik konularında çok çalışmamız gerek. Hep söylüyorum dağa çıkmak amelelik veya kaba kuvvetle ilgili değil, bir tecrübe, öğrenme ve uygulama ve en çok da kültür işidir diye. Dağcı kültürlü insandır, kültürlü insan okur.
Ama bu konuyu eleştirmek de bir yere kadar; ülkemizin sayısal ve kalite açısından potansiyeli malum. Tıpkı başka konular gibi, dağcılık konusunda da ne tür kitap yazarsanız yazın, Türkiye’de alınması ve okunması az ihtimaldir yani yatırımınız ve uğraşınızın hiç değeri yoktur maalesef…
(2) Dağcılık literatürümüzde en çok öne çıkan eksik kaynaklar sence neler?
Bence ülkemiz dağcılık literatürümüzde hem anı kitabı, hem teknik kitap, hem rehber kitap, hem de süreli yayın eksikliği akut olarak var.
Sağ olsun Nedim Sipahi dünyadaki büyük dağcıların hayatıyla ilgili güzel çevirileriyle anı kitabı eksiği bir ölçüde kapatıyor. Sadece teknik kitap değil anı ve günceler okumak da lazım çünkü bir işin nasıl yapıldığının yanı sıra, hangi zihni şekiller ve yatırımlar gerektirdiği bilinmelidir. Cassin veya Bonatti, Messner veya Terray’ın nasıl dağcılığa girdiği, hangi motivasyonla hareket ettiği, ne şartlarda tırmanış hayatı sürdürdüğü, zorluklar karşısında neler yaptığı, çoğu zaman hangi teknikle tırmandıklarından çok daha ders vericidir.
Benim bu ‘Kış Dağcılığı’ tarzındaki teknik ders kitapları da elmanın başka bir yarısını oluşturuyor. Yabancı kaynak çok var ama bunlar dil bilenin işine yarar sadece. Önemi olan Türkiye’ye spesifik özel eserler, Türkçe eserler çıkartmak.
Süreli yayınlar işi iyice zor ve meşakkatli; mesela bizim ‘Takoz’ dergisi arada bir tökezlese de inatla çıkartılıyor ama ne zorluklarla! Bu işle uğraşan gönüllü arkadaşların sıkıntılarını unutmamak gerek. Hep gönüllü işi işte. Yurdumuzdaki potansiyel yine burada belli; çoğu kişi okumuyor, ilgilenmiyor, soruşturmuyor, umursamıyor. Bu bizim camiamız için de böyle. Yoksa neden çok sıkı süreli yayınlarımız olmasın? Çok isterdim doğrusu bunu.
Rehber kitaplara gelince, ülkemizin tüm dağlarına yönelik rehber kitaplar ve özel haritalar çok eksik. Detaylı, renkli, 1.25.000 ölçekli sportif topografik haritalar güzel olmaz mı? Rehber kitaplar bir avuç insan tarafından gerek dağ, gerek kaya tırmanış alanları için yapıldı ama güncellenmesi ve başka yerleri de içermesi gerekiyor. Çok önemli bir mevzu bence, üstelik ülkemizin en ciddi dağcılık sorunlarından biri olan boltlama gibi mevzularda bir duruşumuzun olduğunun bilinmesi için de bu tür rehber kitaplar hayati yer tutuyor. Bir rehber kitaba bakan bir yabancı, o bölgedeki boltlama veya geleneksel tırmanış etiğini hemen anlayacak ve ona göre hareket edecektir. Bu tür yayınların eksikliği, üçüncü dünya ülkesi konumumuzu maalesef perçinliyor.
(3) Sence "küresel ısınma," son yıllarda dağlardaki taktik ve stratejilerini ciddi anlamda etkileyen bir faktör müdür?
Büyük oranda öyle. Karın daha az veya çok olması, buzulların gerileyip rota girişlerinde pürüzsüz kaya yüzeylerinin ortaya çıkması, dengesiz hava ve tahmin edilmesi zor, sert fırtınalar dağcılık taktik stratejilerini biraz olsun etkiliyor. Kış gibi değil, yaz ise yaz gibi değil. Kısaca her şey değişken ve planları bunun üzerine kurmak gerekli.
* Kitap hakkında detaylı bilgiye Tunç Fındık'ın kişisel web sitesinden ulaşabilirsiniz. www.tuncfindik.com
** Fotoğraflar: Tunç Fındık kişisel arşivi