Adamı uzaktan süzüyorum, bir lafla başlamam lazım ama doğru kelimeyi bir türlü bulamıyorum. Heyecanlandım, avuçlarım terledi, İngilizceyi unuttum sanki.... Haydi oğlum birşey söyle artık... Evet yanına gittim ve direkt olarak lafa girdim. Biz senin ölümsüz olduğunu düşünüyoruz dedim. O da simsiyah olmuş ayak parmaklarını göstererek sana bir hikaye anlatayım o zaman diyerek başladı, elinden Grigriyi yere bıraktı kayaya yaslandı. İşte Ölümsüz Ueli Steck[1] ile böyle tanıştık. Olimpos cennet sektördeydik, başladı hikayeyi anlatmaya. Sisha Pangma'da (8013m.) zirvenin 100m altında çığ arkadaşlarını alıp götürmüş, 2 kişi hayatını kaybetmiş. Onları ararken de ayak parmaklarından üçünü dondurmuş.[2] Son olarak sana şunu söyleyeyim dedi: "Ben ölümsüz değilim sadece çok şanslıyım. Son zamanlarda ben de kendime sormaya başladım, şansımı ne kadar zorlayabilirim." Biraz da korkmaya başladığını ekledi. Daha sonra konu Everest' den açıldı. Gerçekten korkunç bir hikaye... İyi dayak attılar size dedim. "Gerçekten öyle oldu." dedi. Hikayeyi biliyorsunuzdur belki Simone Moro, İtalyan alpinistle birlikte gittikleri Everest expedisyonu ve orada olan sorular daha sonra da şerpalardan yedikleri dayağı anlattı. Everest’in büyük bir mafya olduğunu bir daha gitmek istemediğini söyledi. Dağlar bu kadar zarar vermedi bana diyerek konuyu kapattı. Gerçekten nefis ve komik biriymiş. Birazcık başarı yakalamış Türk insanının yanına yaklaşamazken, Ueli Steck ile bir anda kendimi ağır muhabbette buldum. Çok etkileyici bir adamdı Cennet'in düz duvarında ayak parmakları donmuş, gık demeden 9- leri süpürdü geçti. Saat öğlen 2'ye kadar birlikte fotoğraf çektik, tırmandık sonunda ben ayrıldım ve sahile indim. Arkadaşlarla yayılmış denize taş atıp biramızı yudumlarken Ueli geldi. "Bize katılmak istermisin ?" dedim. O da "Antrenmana gidiyorum, çok sağolun" diyerek koşmaya giti. Ueli'nin başarısı tabi ki bir tesadüf değilmiş. 5-6 saattir tırmanıyorlar ve oradan da koşu antrenmanına gidiyor. Sanırım Petzl Roctrip'te beni etkileyen en önemli adamlardan biridir. "Sloven Klemen Becan, Fransız Gérome Pouvreau... Unutmamak gerek bu adamları. Tırmanırken seyretmek inanılmazdı. Ben hayatımda böyle tutamakların tutulabileceğine asla inanmazdım ama oluyormuş, tutkuları ve tırmanış teknikleriyle bizlere ilham verdiler. Türkiye'nin gururu Mümin'den bahsetmeden geçersem olmaz. Ceneviz'de yeni açtığımız sektörde Steve McClure'in de olduğu ağır İngiliz aristokrasisi kokan bir ortamda organizasyonun büyük kısmını üstlenen Mümin botla insanları taşırken bir anda tırmanmaya karar verdi. Birinden bir kemer aldı, ipini bağladı ayakkabılarını giydi. Ben de yanda fotoğraf için çıktığım kayaya tünemiş olan biteni izliyordum. Ellerini salladı, kolunu döndürdü. Tüm ısınması 25 sn. içinde bitmişti ve 8b derecesindeki rotasını düşmeden çıkmıştı. Sadece bakakaldım. Herkes bakakaldı. Evet Petzl Roc Trip'te beni en çok etkileyen adamlar ve anlardı bunlar. Hepsinin de ortak özelliği kibirlerini bir kenara bırakmış, tırmanışı memur gibi değil gerçekten büyük bir tutkuyla severek yapmalarıydı.

Editörün Notu:

[1] Ueli Steck, 1976 İşviçre doğumlu bir alpinisttir. Özellikle Alplerdeki büyük kuzey duvarları üçlemesi olan Eiger, Matterhorn ve Büyük Joraslar kuzey duvarlarında kırdığı hız rekorlarından sonra dünya çapında ünü artmıştır. İsviçre Makinası (Swiss Machine) lakabı ile de anılan Ueli Steck, geçtiğimiz yıl solo olarak 28 saatte gerçekleştirdiği Annapurna Güney Yüzü tırmanışı ile prestijli Piolet D'or ödülüne layık görülmüştür..

Kendisi ile ilgili daha detaylı bilgiyi, kişisel sitesinde [http://www.uelisteck.ch/en] önemli tırmanışlarının bir listesini ise Wikipedia da bulabilirsiniz. [http://en.wikipedia.org/wiki/Ueli_Steck]

[2] Bu olayın detaylarını Ueli'nin kişisel blogunda okuyabilirsiniz. [http://www.uelisteck.ch/en/item/28-lawinenunglueck-an-der-shisha-pangma.html]

Albüm

Albümdeki tüm fotoğraflar Öztürk Kayıkçı arşivine aittir ve izni ile kullanılmıştır.

Öztürk Kayıkçı

İletişim:ozzturk et hotmail nokta com